Neden Avalanche Platformu?
Gelin bundan yıllar öncesine gidelim, sadece Bitcoin, Ethereum, Litecoin ve şu anda adını dahi bilmediğimiz onlarca dijital paranın olduğu zamana. O zaman insanların bir dijital parayı seçmesinin sebebi neydi? Ürettikleri hizmetlerdeki “ufak” nüanslardı. Peki ya bugün? Dönüp Coinmarketcap’te listelenen ~7500 projeden hangisine yatırım yapmak; hizmetlerinden yararlanmak ya da takip etmek için seçerken nelere bakıyorsunuz? İşte bu soruya vereceğimiz net bir cevap yoksa, tekrar düşünmekte fayda var derim.
Avalanche nedir veya ne değildir? üzerine olan yazımızın ardından sırada ~7500 listelenen dijital para birimi ve yüzlerce platform seçenekleri içinden neden Avalanche’ı tercih edebiliriz gelin farklı açılardan karşımıza çıkan sebeplere bir göz atalım…
Neden Platform Olarak Avalanche?
Teknolojik Altyapısı | İşlem Hızı | Yazılım
Avalabs’te yer alan bilgiye göre mevcut hızı ile saniyede 4500 işlem gerçekleşebilen Avalanche platformunda, değer saklama ve akıllı sözleşmeler oldukça sıradan bir hal alıyor. Mevcut teknolojik gelişimini göz önünde bulundurduğumuzda Kripto Koleksiyonların (NFTs), Blockchain tabanlı merkeziyetsiz uygulamaların (dApps) ve Blockchain tabanlı oyunların geliştirilmesi ve taşınabilmesi oldukça mümkün.
Dikkatinizi çeken anahtar kelimelerden bir tanesi kuşkusuz “taşınabilmesi” olacaktır çünkü Avalanche, “Platformların Platformu” başlığını taşımasını diğer zincirler üzerinde işlemekte olan uygulamaları kolaylıkla entegre edilebilmesine borçludur. Yani, tek bir çatı altında Finans, akıllı sözleşmeler ve değerli varlıkların tutulabileceği ve takasının gerçekleştirilebileceği oldukça gelişmiş bir zincirden söz ediyoruz. Avalanche heyecanla beklenen teknolojik gelişimi adım adım bizlere sunuyor.
Ava Labs Github etkinlikleri ve yazılım geliştirmelerine ulaşabilirsiniz.
Marketing | Bilinirlik | Projenin Öncüleri
Dijital para ekosistemine tabiri caizse jet hızıyla giriş yapan Avalanche, kusursuz bir piyasa ününe sahip diyebiliriz. Bildiğiniz gibi her dönem dijital para ekosisteminde bir furya yaşanır ve bazı projeler çok ciddi ölçüde sosyal mecralarda yer tutar. Ancak Avalanche’ın şu zaman değin devam eden tatlı şöhreti herhangi bir furyanın ürünü olmasından değil; daha kalıcı ve topluluğun ihtiyaçlarına göre şekillenecek bir yapısı olmasından kaynaklanır. Yani, “bugün de yarın da var olacak” mottosu projeyi inceleyen her bireyde hissedilecektir.
Gelgelelim bilinirlik konusuna… Eğer bu ekosistemde 1 yıl veya daha uzun bir süredir varsanız, tabiri caizse bazı “turnusol kağıdı” işlevi gören eylemler olduğunu gayet iyi biliyorsunuzdur. Örneğin; eğer bir projeyi saadet zinciri yapılardan kazan sağlayan bireyler gündeme getiriyorsa, tehlike çanları çalıyor demektir. Ya da eğer bir proje sizlere gerçek olamayacak kadar cazip (too good to be true) tekliflerle geliyor ve bunu size projeden kar alıp kaçmak için bazı bireyler karşınıza çıkarıyorsa, 3 vakte kadar işlerin terse döneceğine emin olabilirsiniz.
Yukarıda bahsettiğim bilinirlik yöntemlerinden herhangi birinin uzaktan veya yakından Avalanche ile alakasının olmaması; aksine Türkiye dijital parasının önde gelen isimlerinden olan değerli Crypto Squanch ve Erkan Öz hocalarımızın desteğinin arkasında olması, belki de Avalanche’ın barındırdığı potansiyelin en belirgin sembollerindendir.
Global ölçekte baktığımız zaman, Avalanche’ın mimarlarından olan Prof. Dr. Emin Gün Sürer ve Kevin Sekniqi bizlere projenin zemininin ne denli sağlam olduğunu kanıtlar niteliğinde.
Teşvik Edicileri
Her ne kadar gereken ilgiyi üzerlerine toplayamıyor olsalar da, teşvik edici unsurlar yeni dünyada her alanda hayati öneme sahiptir. Bu teşvik edici unsurların kapsamını indirimler, bonuslar, referans sistemlerinden tutun daha uzun vadeli yöntemlere kadar genişletmek mümkün.
Ancak, teşvik edicilerin varlığı kadar önemli olan bir nokta daha var, teşvik edicilerin sürdürülebilirliği…
Nasıl yani? Aynen şöyle: kısa süre için ortaya çıkarılan teşvik edici unsurlara genel olarak “sürat botu” yakıştırmasını uygun buluyorum. Bildiğiniz gibi sürat botları en hızlı çıkışı yapan ve ivmesini kazanan deniz taşıtlarındandır. Peki ya uzun vadede en ihtiyaçlara cevap verebilen de sürat botları mıdır ? Tam da bu konuda neden kısa dönem teşviklerinin sürat botlarına benzediğini çıkarabiliriz. Bir anda herkes bu teşvikleri konuşur; dikkat ve algı projenin üzerindedir lakin elbette beklenen hazin son bir gün gelir. Zaman ile yarış içindeyseniz, kazansanız da kaybedersiniz.
Avalanche’ın teşvik edici unsurlarına baktığımız zaman şunu açık bir şekilde görebilmek mümkün: değer katan, ekosistemi bir adım öteye götürmek için bir çaba içinde bulunan herkes ödüllendirilir. Bunun örneklerini testnet ağında aktif node kuran bireylere verilen 2000 AVAX ödülünde; Avalanche Hub ile farklı alanlarda yetenekleri olan bireylerin Avalanche’a dair kattıkları değerlere verilen ödüllerde ya da Ava Labs’te yazılım ve proje geliştirme ekiplerine sağlanan desteklerde görmek mümkün.
Şimdi size soruyorum, uzun vadeli herkese hitap eden teşvik ediciler mi yoksa “sürat motorları” mı daha çok değer üretecektir?
İhtiyaca Yönelik Yapısı
Bir ürün veya hizmette bakılan ilk konulardan birisi muhtemelen ihtiyaçların ne denli karşılanabildiğidir. Daha geniş bir çerçeveden baktığımızda, günümüz dijital para ekosisteminde talep hangi konuda ve teknolojik gelişmeler hangi yönde ilerlemekte ise projelerin de bu çağa ayak uydurması kuşkusuz bir zorunluluk haline gelmektedir.
Yeni ortaya çıkacak bir projenin tek ürününün değer saklama aracı olacağını varsayalım… Sadece arzı sınırlı olduğu için yeni çıkan bir değer saklama aracı Bitcoin yerine tercih edilecek midir? Ya da bankalar aracılığıyla değer transferi için yeni çıkmakta olan bir proje ne ölçüde XRP’nin yerini alabilir ve mevcut dinamik Ademi merkeziyetsizlik düşüncesiyle bütünleşmişken o proje ne kadar başarıyı yakalayabilir?
İhtiyaçların karşılanması konusunda bir de Avalanche’a göz atalım. Avalanche herkes için bir platform olma düşüncesiyle yola çıkarken dijital para birimi olan AVAX’ın da sadece belirli bir zümrenin kullanacağı dijital para birimi olmasından olabildiğince kaçındı; geniş kitlelere hitap etmeyi istikrarla sürdürdü. İşlemekte olan subnetler ve validatorlar sayesinde merkeze olan bağımlılıktan uzak; yeni dönem dijital para birimi yapısını bizlere gösterdi. Ek olarak, geliştirilen Avalanche Protokolü ile ölçeklenebilme sorunundan tutun güvenlik ve hatta işlem hız ve ücretine kadar bireylerin umutla beklediği teknolojik altyapının hizmetini sağladı.
Peki, yukarıda bahsettiğim ve önceki yazımız olan “Avalanche nedir? Ne değildir?” de değindiğimiz özellikler mevcut dönemde hangi ihtiyaçlara cevap oldu?
Şu anda en temelinde birikim yoluyla (PoS) getiri elde etme; zincir üzerindeki geliştirmeler konusunda hak sahibiyeti (consensus), Kripto Koleksiyonların saklanabilirliği (NFTs), güvenli akıllı sözleşmeler ve geliştirilmeye açık bir çok yol ile kapsayıcı bir altyapıyı bizlere sundu. Bu noktada Avalanche, sahip olduğu dijital altyapısı ile yeni ihtiyaçlara cevap verebilmek için oldukça uyumlu bir yapıya sahiptir. Kısacası, bir yenilik yalnızca yazılımı tamamlanıncaya kadar imkansız olarak varsayılacaktır..
Güncel ve Dinamik
Güncel ve dinamik olduğunun kanaatine nasıl varabiliriz? Cevabımız aslında oldukça açık; entegrasyon yoluyla bu kanaate varabilmek mümkün. Yani, platformlara üzerinde varlığını sürdürmesinin imkanını sunabilmesi Avalanche’ı her paradigmaya ayak uydurabilecek bir dinamizm seviyesine getirebilir. Öte yandan mevcut ekibin üzerinde çalıştığı geliştirme çalışmaları da bu yolda bizlere ışık tutan diğer bir faktör olacaktır.
Sağlam bir proje olmak gibi kullanıcı topluluklarının talep ettiği hizmetlerin de ulaştırılması aynı ölçüde önem arz eder. Nice kusursuz proje yükselen trendlerin gerisinde kaldığı için makus kaderine terk edilmiştir. Dinamizm ve adaptasyona elverişli yapısı Avalanche’ı daima diri tutan bir etken olacaktır.
Güvenlik Hususları
Siber saldırılar, güvenlik, hacklenmeler, %51 saldırıları ve daha nicesi dijital para ekosisteminde ne yazık ki yer bulmaktadır. Saydığımız ve sayamadığımız onca güvenlik tehditlerine karşı Avalanche bizlere neler sağlıyor?
Maslow’a göre insan en temel ihtiyaçlarını giderdikten sonra hiyerarşinin ikinci basamağında güvenlik arayışına girer. Ancak bu ekosistemde güvenlik her şeyden önce gelir; gelmelidir de. Çünkü güvende olmayan milyon dolarlarınıza her an veda etmek işten bile değildir.
Avalanche güvenlik konusunda Nakamoto protokolünün takıldı %51 saldırısını aşmak adına belirli eşik seviyelerini sınır olarak belirler. Bu eşiklerin saldırı amaçlı geçilmesi halinde sistemden izolasyonları adına otonom bir protokol devreye sokulmaktadır. Hatta saldırıda bulunan grup ve ya gruplar %51 karar verme gücünü ellerine geçirebilseler dahi sistem onları dışarıda tutabilme özerkliğine sahiptir. Bu daha öncesinde emsali görünmemiş bir güvenlik denetim mekanizması örneği olarak Avalanche ile hayatımıza girmiştir.
Güvenliğe dair daha fazla bilgi için Avalabs.org’da bulunan platform sunuş belgesini incelemenizi tavsiye ederim.
Yazı dizimizin bu ikinci serisinde neden platform olarak Avalanche’ın tercih edilebileceği konusunun üzerinde durduk ve “Platformların Platformu” olmak için yola çıkan Avalanche’a dair 6 ana başlıkta genel bir değerlendirmede buldunduk. Güvenli, güncel, kullanıcı dostu ve gelişmiş teknolojik yapısıyla Avalanche, gerçek anlamda göz dolduruyor. Peki ya sizce neden Avalanche?
Yazı dizimizin üçüncü serisinde neden dijital para birimi olarak AVAX’ı tercih edebileceğimize bakacağız. Market yönetimi, Token ekonomisi, itibari değeri gibi konuların yanı sıra global finans sisteminde edinebileceği yer konusunda bir beyin fırtınasında bulunacağız. Değerli vaktinizi ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim. Yorumlarınızla yazı dizimizi zenginleştirmeniz çok mutlu eder.
Daha fazla bilgi için aşağıda verilen kaynakları ziyaret edebilirsiniz.
Neden Avalanche Platformu? was originally published in Avalanche Hub on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.
